10 Eylül 2010 Cuma

Yekamee yekameee.


Bugün arkadaş buluşması vardı. Arkadaş buluşması genelde YKM önünde gelişir Ankara'da. Ve ben hep geyik olan taraftayım, evet.

YKM önünde arkadaş beklemek bi' sanat.
İnsan her şeyden önce hırsız olmalı. İnsanlar arkadaşına kavuşup, kendini savunmak adına gölgeye sığındıkları ufak barınaktan -yuvadan- çıkıyo ya, o an çok önemli. Hamle yapacak doğru anı seçmelisin ki, hem o sığınağı bir an önce kapmalı, hem de 'ben çok hevesliyim hatta gölgeye koşuyorum' imajını yaratmamayı becermelisin. Bıçak altında dolanır gibi. Çok mühim o ince çizgi.

Kavuşmaları izlemek de tadılması gereken bi' deneyim. Çok bekleyen insan, o anı izlerken özlem duyar. Orta yaşlıysan ve bi' soluklanmak adına en konforlu banka oturup günümüz gençlerine "n'olcak bu ülkenin hali" bakışları atıyosan, nostalji olabilir. Odun gibi duygusuzsansa yapmacık geliyo. Deneyimledim.

YKM önünde bekleyen insanla arkadaş olunur. Çünkü bilirsin ki; o vaktinde gelen, gelecek insandır. O yamuk yapmaz. Bekletmez. Temizdir o. Ve gururlu. Ergenliğinin en parlak vakitlerini yaşamakta olan insanı, YKM'nin tencere tava reyonunu gezmeye zorlayacak kadar zalım değildir en azından.

2 yorum:

  1. buluşanların selamlaşma anları güzel, sarılırlarken sarıldığı kişinin görmediği yüz ifadesini sen görüyosun. hey gidi ykm, şu insan bla bla zamanını traş olurken geçiriyo testlerine, ankaradakiler bi ömrün 56 saatini ykm önünde arkadaş beklerken geçiriyo da eklensin :)

    YanıtlaSil
  2. ahah diğmi. hep geyik olanların ortak yüz ifadeleri, utancından habire mesajlaşan ergenler falan. evet, düşünülmeli diyorum ben de.

    YanıtlaSil