4 Temmuz 2010 Pazar

İdoller

Gençliğin gözdesi olmuş insanlardan bahsetmek istiyorum. Özellikle rock/metal dünyasında.

İlk aklıma gelen Ozzy Osbourne şüphesiz. Benim de idolüm, ben için de çok özel. Hani idolüm dediysem, sahneye çıksam bigün civciv ezmem tabi. Müziğinden hoşlanmadığım biri bunu yapsa, kesinlikle cani gözüyle bakardım. Bu durumda bariz şekilde taraflıyım o zaman, dimi?
Ozzy Osbourne diyoduk. Ozzy kimlere ilham kaynağı olmamış diye düşünüyorum. Bana bile oldu falan. Yok, henüz olacağı bi' şey yapmadım. Ama kesin olur. Ah be, neden okul açılınca geliyor?

Aslında olay sadece Ozzy değil. Biz -ben demiyorum, cidden biz- bir şeyleri öylesine seviyoruz ki, önceliklerimizi tespit etmekte güçlük çekiyoruz. Mesela ben Axl Rose'un hayatını, birçok Türk büyüğünden, ya da ciddi ilim adamlarından -evet, ilim- falan daha çok biliyorum. Annemin hayatından daha çok biliyorum lan! Ama bir yandan annemi daha çok seviyorum. Eh, bi zahmet. İşte bu garip biraz. Gerçek anlamda sıkı fan olabilen biriyim, ki seviyorum da bunu. Guns N' Roses hakkında bulduğum her şeyi okumak,izlemek, dinlemek, İngilizce yazılardan bile bir şeyler çıkarmaya çalışmak, araştırmak hoşuma gidiyo' mesela. Ama bazen de sorguluyorum işte böyle.

Mesela bi' de şeyi düşünüyorum, size de oluyo' mu acaba. Şimdi ben bu rock/metal işlerine kuzenlerim sayesinde sardım, etkilenme yani. Ki herkeste böyle başladığını düşünüyorum ben. Birinden duyarsın, dinlersin, beğenirsen sararsın. Sonra kendin geliştirirsin falan. Mesela kuzenlerim Eminem fanı olsaydı, o zaman ben nolurdum? Oha yok artık. Yok bi' şekilde hoşlandığım türü bulurdum yine diye düşünüyorum. Poison'suz hayat mu geçer çünkü?

Yine de yelpazeyi geliştirmek lazım diyorum ve başıyla kıçı çok alakasız olan bu gereksiz ama anafikri mevcut yazıyı noktalıyorum.
Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder