Bendeki böcek fobisi o kadar hat safhada ki, banyo tavanımızdaki deliği böcek -dev tarantula- sandım ve sıçradım elimi yıkarken.
Evet, banyomuzda delik var. Çünkü babannemin evi tadilatta ve işçi onun banyosunu yıkarkene, elinin ayarını kaçırıp bizim tavanı da deldi. Tam klozetin üstü. Evet, s.çarken babannemle muhabbet edebilicez artık, yaşasın.
Bide ben öyle salağım ki, tam banyo manyo kullanıma kapalıyken içtim iceteamango'ları. Ama nasıl içtim, öyle böyle değil. Şimdi biraz çişim var, tuvalete de gidemiyorum. Napıcam hiç bilmiyorum.
Banyodaki bi' delik de insanın canını çok yakıyo arkadaş. Şimdi ilk etapta, bastığımız yerin (toprak diyerek geçmiyoruz bu arada) ne denli ince olduğunu gördüm. İki tepinsem alt kat komşusunun kucağında olabilirim yani. Hayali de bi ilginç oldu, neyse. İkincisi de, böyle nerden geldiği belirsiz gibi, yetim öksüz gibi bi ışık sızıyo içeri. Özellikle gündüz, çok acayip. Böyle nur inmiş gibi. S.çarken utanıyo insan.
Bu kadar da sövmeli mövmeli yazı yazdım. İnşallah aile büyükleri, öğretmenler falan okumamıştır. Biraz da tırstım şimdi. Okudularsa, her bir "s.çmak" fiilini "boşaltım yapmak" olarak sansürlesinler kafalarında. Ama bence fazla da kurcalamasınlar. Sonra sigaranın üzerindeki çiçekler gibi olur çünkü.
Ayrıca ben öyle de bir kurnaz insanım ki, bu "Delik" isimli yazıyı saat 23.57 gibi bi tarihte yazıp, sonra editledim. Maksat, 4 Temmuz günü yavan görünmesin. Bir mini çakalım ben.
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder